İran Devrim Muhafızları Irak’ın Erbil kentine 10 balistik füze fırlattı. İran medyası, saldırının saldırıya misilleme amaçlı olduğunu ve Kerman’da Hizbullah liderlerinin öldürüldüğünü, Erbil’de ise ABD ve MOSSAD ile ilgili noktaların hedef alındığını duyurdu. Pentagon Saldırılardan ABD’nin hiçbir sivil veya askeri noktası etkilenmedi.”Uzmanlar ise Erbil saldırısını ‘gizli anlaşma’ olarak değerlendirdi.
Türkiye PKK’YI GÖNDERİYORDU
Uzun süre bölgede görev yapan emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Fahri Erenel, İran’dan fırlatılan füzelerin Irak havalimanına girdiği anda Türk Silahlı Kuvvetlerinin çok sayıda uçakla hava operasyonu gerçekleştirerek 24 terör noktasını imha ettiğini söyledi.
Erenel, İran füzelerinin doğu-batı ekseninde ilerlediğini kaydetti. “Uçaklarımız aynı bölgede kuzey-güney ekseninde uçuyordu. Bu seyir füzeleri, orada terör operasyonu yürüten Türk savaş uçakları için kesinlikle tehdit oluşturuyordu. Oradaki varlığımızdan hem Batı ittifakı hem de İran rahatsız. Bu füzelerin ABD ya da herhangi bir Batılı güçle birlikte İsrail’i hedef almadığını gördük. Öte yandan o dönemde Kuzey Irak’a yönelik füzeler Türkiye’ye bir mesaj olarak atılmış olabilir. Hatta bu noktada İran ile bizi Irak’ta sınırlamak isteyen ABD öncülüğündeki koalisyon arasında örtülü bir ittifaktan bile söz edebiliriz.
Gece yapılan İsrail ve ABD karşıtı propagandanın tamamen boş olduğunu, füzelerin Iraklı bir sivilin evi dışında boş yerlere isabet ettiğini tüm dünya gördü. İran ve ona karşı görünen güçler bu eylemleriyle sınırları dışındaki bölgedeki varlığını güçlendiriyor. ABD bu ve benzeri geçersiz saldırıları bahane ederek bölgeye daha gelişmiş silahlar getiriyor. Ayrıca son kararıyla Irak ve Suriye’ye 1.500 ilave asker gönderiyor. “Tablo bize iki gücün karşılıklı olarak üretken olduğunu ve Türkiye’yi ortak düşman olarak gördüklerini açıkça gösteriyor.” dedi. Prof. Dr. Erenel’in dikkat çektiği bir diğer nokta ise gecenin sonunda ortaya çıkan görüntünün, İran’ın balistik füze yeterliliğinin sıfır olduğunun açık bir göstergesi olduğudur.
TAMAMEN TİYATRO
Orta Doğu araştırmacısı Mustafa Özcan, olayları Gazze’yi kamufle etme amaçlı, karşılıklı rızaya dayalı bir gösteri olarak nitelendirdi. Bu bağlamda çok sayıda gündem üretme çabasının olduğunu belirten Özcan, “İran şu ana kadar Fahrizade’nin, Mühendis’in, Süleymani’nin, Razi Musavi’nin intikamını alamadı. Tam tersine, eski ABD Başkanı Trump’ın da itiraf ettiği gibi, gizli anlaşma yaparak birçok füze fırlattı. Hiçbir ABD üssüne zarar vermedi. Rastgele bir askeri öldürmedi. Çünkü İran’ın varlığı ABD ve İsrail’in varlığına bağlıdır. Tekrar ediyorum, İran’ın ABD ve İsrail’deki varlığı hayati önem taşıyor. Birbirlerinin kalıcılığını sağlarlar. Çünkü IŞİD bitse bile Batılı güçleri sahada tutan unsur İran’dır. Tamamen kötü bir tiyatro oyununa tanık oluyoruz. Cumhurbaşkanı-Erdoğan görüşmesinin programında bir türlü gerçekleşmeyen çok sayıda olağanüstü gelişme yaşandı. “Kerman saldırısı, Irak’ta Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik terör saldırıları ve Yemen merkezli gelişmeler bize çok şey anlatıyor” dedi.
BİRBİRLERİNE VURMAZLAR
Mustafa Özcan’a göre Tahran yönetimi, Gazze’den sonra Yemen’i de İsrail ve müttefiklerine kurban ediyor. Bab el Mendeb ve Hürmüz’ün dünya petrol transit güzergahındaki ana koridorlar olduğunu hatırlatan Özcan, “Bu noktada İran, Husileri yem olarak kullanarak ateşi kendisinden ve Lübnan Hizbullahı’ndan uzak tutuyor. Gazze’nin yanmasını izleyen İran, ustaca hamleleriyle savaş halinde olduğu imajından vazgeçmiyor. Suriye ve Lübnan’da İran silahları ile İsrail mevzileri arasında sadece birkaç metre mesafe var. Ancak Tahran yönetimi İsrail’e Erbil’den ya da Sana’dan cevap veriyor. İsrail konusunda samimi olsalardı Lübnan ve Suriye sınırlarından İsrail’e karşı cephe açarlardı. Husileri sadece Hizbullah’ı korumak için kullanıyorlar. Böylece Akdeniz’e gelen küresel unsurları İran ve Lübnan’dan uzak tutuyorlar. “Şii korumacılık planı kapsamında yüzbinlerce Filistinliyi, milyonlarca Yemenliyi ateşe atmaktan çekinmiyorlar” dedi.
Mustafa Özcan, son dönemde yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmesinde, “Erbil’le birlikte İdlib’i de hedef alan İran’ın İslam ülkelerini işgal etme anlayışında bir değişiklik olmadı. Gazze’yi gözetlemeleri ve tüm sözlü tehditlere rağmen İsrail’e tek kurşun sıkmamaları, Tahran’ın Müslümanların gözündeki itibarını tamamen yerle bir etti. “Bizim gibi olmayanlara blöf yapıyorlar ama İslam dünyasında yıkıcı bir unsur olarak hareket etmekten de çekinmiyorlar” dedi.
